BURSA (İGFA) – Bursa Nilüfer Belediyesi, Bursa Yazın ve Sanat Derneği (BUYAZ) ile birlikte “14 Şubat Dünya Hikaye Günü” kapsamında aktiflik düzenledi. Aktiflik, Nâzım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu’nda yapıldı. Programın açılışında konuşan BUYAZ Başkanı Bülent Elitok, BUYAZ Hikaye Onur Ödülü”nü bu yıl 21’inci kere düzenlediklerini söyledi. Elitok, bu yıl Nazmi Bayrı’nın mükafata layık görüldüğünü aktararak, müellifi kutladı.
Gecede Dünya Hikaye Günü Bildirisi’ni müellif Şaban Akbaba okudu. Hikayenin, herkesin birbirini anlamalarını sağlayan sıcak bir anlatı olduğunu söyleyen Akbaba, “İnsanın yaratıcılığının sonsuzluğunu gösteren bir lisandır. Hikaye türlü biçimlerde karşımıza çıkar. Bilimlerle, sanatlarla, olaylarla, durumlarla… Hikaye yazdıkça ve hikaye okudukça hayatın kıymetini, her birimizin birbirimiz için ehemmiyetini kavrarız” dedi.
NAZMİ BAYRI: HİKAYELERDE YALIN LİSANI SEVİYORUM
Açılış konuşmalarının akabinde Pelin Yılmaz’ın moderatörlüğünde, BUYAZ Hikaye Onur Ödülü’ne layık görülen müellif Nazmi Bayrı söyleşi gerçekleştirdi. Hayatını ve hikayeye bakışını anlatan Bayrı, hikaye anlayışını da iştirakçilerle paylaştı. Köyde doğduğunu anlatan Bayrı, ekonomik nedenlerle ailesinin kente göç ettiğini kaydetti. Kenar mahallede büyüdüğünü tabir eden Bayrı, kendisinden büyük 68 nesli ağabeylerinden aldığı kitaplarla okuma tutkusunun başladığını söyledi. Eğitim hayatını sürdüren Bayrı, daha sonra öğretmen olduğunu kaydetti. Bugüne kadar 9 kitap yazdığını söyleyen Bayrı, bekleyen çalışmalarının olduğunu da kelamlarına ekledi.
Öykülerde yalın anlatımı sevdiğini belirten Bayrı, “Yazar ustalaştıkça yalınlaşmayı bilir. Acemi muharririn en büyük sorunu uzun, süslü cümlelere gitmesidir. Edebiyat bir saniyesinde okurun beynine kazınmalıdır. Biz yalınlığı kolaylık olarak görmeye başladık. O kolaylığa ulaşmak doruktur. Yalınlık bana nazaran kolaylık değildir. Yalınlığı benimsiyorum” dedi.
Öykülerin farklı uzunluklarda olabileceğini belirten Bayrı, iki satırlık yahut dört satırlık olabileceği üzere 50 sayfalık da hikayelerin olabileceğine işaret etti. Hikayelerin muharririn birikiminin yansıması olduğunu anlatan Bayrı, okudukça yansımanın farklılaştığını vurguladı. Hikayenin insanın beşerle, insanın tabiat ile serüveni olabileceğini söz eden Bayrı, ayrıyeten beşere dokunup bir ileti verebilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sanatın güzelleştirici yanının bulunduğunu da tabir eden Bayrı, “Film izlemeyen, müzik dinlemeyen, fotoğraf standına gitmeyen, kitap okumayan insan zihinsel engellidir bence. Sağlıklı bir insan yoktur karşınızda. Edebiyat da bunlar içinde başat olan, insanı sağaltan bir şeydir. Kitaplar gizem dolu. Şiir, hikaye, roman okuduğun vakit çeşitli hayatlar görüyorsun. Bize güç veriyor, direnç veriyor. İnsanı ruhsal olarak canlı tutuyor. Edebiyatın o sağaltıcı gücüne yürekten inanıyorum” diye konuştu.
ÖDÜL VERİLDİ
Samimi bir halde gerçekleşen söyleşinin sonunda Bayrı, iştirakçilerin merak ettiklerine de yanıt verdi. Gecenin sonunda ise Bülent Elitok, BUYAZ Hikaye Onur Ödülü’nü Nazmi Bayrı’ya takdim etti.