Kanser riskini menopoz değil ilerleyen yaş artırıyor
İSTANBUL (İGFA) – Menopozun bir hastalık olmamasına rağmen birtakım rahatsızlıklara yol açabildiğini hatırlatan Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Dr. Cem Yalçınkaya, kadınlarda menopoz şikayetlerinin diyet planları, antrenman programları ve çeşitli ilaçlar üzere dayanak tedavilerle ortadan kaldırılabildiğine dikkati çekti.
Tüm dünyada bayanlar ortasında en sık görülen göğüs, akciğer ve kolon kanserlerine bu süreçte daha sık rastlandığını tabir eden Dr. Yalçınkaya, “Bu nedenle nizamlı doktor kontrollerine menopoz döneminde de devam edilmesi erken teşhis ve tedavi için çok önemli” dedi.
DÜZENLİ MUAYENE İÇİN BELİRTİYE MUHTAÇLIK YOK
Kadınların rastgele bir belirtiyi beklemeden sistemli olarak yılda bir kere jinekolojik muayenelerini yaptırmalarının hayati olduğunun altını çizen Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Dr. Cem Yalçınkaya, “Erken evrede tespit edilmiş jinekolojik kanserlerin neredeyse hepsinde kanserden büsbütün kurtulmak mümkün. Hem bayanlarda hem de erkeklerde ilerleyen yaşa bağlı olarak kanser riskinin arttığı biliniyor. Menopoz sürecinin de 48 ve 50’li yaşlarda başlaması göz önüne alındığında bilhassa bu periyot ve sonrasında sık görülen kanser çeşitlerine karşı dikkatli olmakta yarar var. Hiçbir şikâyet olmasa da gerekli taramaların yapılması erken teşhis için hayat kurtarıcı” diye konuştu.
Vajinal ya da rektal kanama, bölgesel inatçı kaşıntılar, geçmeyen şişkinlik, hazımsızlık, kabızlık ve ishal üzere belirtilerde vakit kaybetmeden jinekolojik muayene yaptırılması gerekir diyen Uzm. Dr. Cem Yalçınkaya, “Vajinanın dış katmanı olan vulvada görülen inatçı kaşıntıların altından nadiren de olsa kanser çıkabiliyor. Cinsel bağlantı sonrası kanama ya da olağandışı akıntılar rahim ağzı kanserinin bir belirtisi olabilir. Şişkinlik, hazımsızlık, kilo kaybı, çabuk doyma üzere şikayetler ise, daha az görülen yumurtalık kanserine işaret edebilir. Kolon kanseri de kabızlık, ishal ve rektal kanama üzere şikayetlerle kendini gösterebilen bir kanser türü” dedi.
