İSTANBUL (İGFA) – Toplumda şiddet, genel çizgileri ile ‘adli vaka’ olarak anıldığı sürece gündem oluyor. Bilhassa bayana şiddet konusu, can kayıpları sayıları ile anıldığı için şiddetin yalnızca fizikî yüzü görünür kılınıyor.

Hâlbuki fizikî olarak anılmayan lakin şahısların hayatında önemli olumsuz tesirlere neden olan ‘psikolojik şiddet’ oranları, küçümsenmeyecek kadar fazla. Mevzuyu ‘kadınlara ruhsal şiddet’ etrafında ele aldığımızda ise toplumun yapı taşları olarak nitelendirilen çocukların sıhhatsiz süreçlerle büyümesine kadar uzanıyor.

Çünkü bilinen klişe; ‘anne ne kadar âlâ ve sağlıklı ise çocuk da o derece güzel ve sağlıklıdır’ tarifi, bu noktada tam karşılığını bularak işliyor.

Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Klinik Psikolog Nilsu Yavuzer, psikolojik şiddetin her ne kadar maruz kalan bireyleri ilgilendirdiği bilinse de temelinde toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çekiyor.

Psikolog Yavuzer; “Psikolojik şiddet, bir kişinin başkasına duygusal ve zihinsel olarak ziyan vermek hedefiyle kullandığı, manipülatif, aşağılayıcı yahut baskıcı davranışları içerir. Aşağılama, suçlama, çok eleştirme, tehdit, hakaret etme, utandırma üzere durumlar ruhsal şiddetin sinyalleridir. Şiddet denildiğinde birinci olarak fizikî şiddet düşünülebilir lakin ruhsal şiddet bâtın olduğu için fark edilmesi zordur ve kişinin hayatında önemli olumsuz tesirler bırakır.

Bu duruma maruz kalma mühleti uzadıkça kişi özsaygısını yitirmeye başlar, aile ve toplumsal ilgilerinde bozulmalar meydana gelir ve gitgide ömürden izole olan bir periyoda girer. Ruhsal şiddet yalnızca ferdî değil, birebir vakitte toplumsal bir sorun olarak da karşımıza çıkar. Uzun vadede bakıldığında kültürel normları, toplumsal alakaları ve ekonomik üretkenliği derinden etkileyebilir. Bayanlara uygulanan ruhsal şiddet, vakitle onları toplumdan izole ederek birçok alanda rol almalarını maniler ve bu da cinsiyet eşitsizliğinin daha bariz olmasına taban hazırlar.” dedi.

“KADINLARIN YÜZDE 43,9’U RUHSAL ŞİDDETE MARUZ KALIYOR”

Kadınların ruhsal şiddete erkeklerden daha fazla maruz kaldığını belirten Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Klinik Psikolog Nilsu Yavuzer; “Bu durumun birkaç temel sebebinden kelam edebiliriz. Toplumsal roller ve cinsiyet normları, ekonomik bağımlılık, bayan – erkek münasebetlerindeki güç dinamikleri, ruhsal şiddetin görünmez olması ve olağanlaştırılması gibi…

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün ulusal seviyede yaptığı araştırma raporuna nazaran; ülkemizde bayanların yüzde 43,9’u ruhsal şiddete maruz kalıyor. Bu sonuç bizlere ruhsal şiddetin en az öbürleri kadar dikkate alınması gerektiğini gösteriyor. Zira yaşanan şiddet fizikî olarak iz bırakmasa da birinci olarak aile içine yani bayanın anne rolüne tesir ediyor.” diyor.