Bursa Osmangazi Belediyesi’nden tarımsal üretim adımı
BURSA (İGFA) – Bursa Osmangazi Belediyesi iştiraki olan Gazi Tarım A.Ş. işbirliğinde hayata geçirilen projenin başarılı olması halinde, dağ bölgesindeki tüm köylerde ahududu üreticiliği yaygınlaştırılacak.
Osmangazi Belediyesi, ziraî üretimi desteklemek ismine kıymetli bir adım daha attı. Tarım ile uğraşan üreticilere katkı sağlamak gayesiyle mahallî üreticiye çok taraflı takviye veren Osmangazi Belediyesi, bu kapsamda Bağlı Mahallesi’nde ahududu fidesi dikimi gerçekleştirdi. Bağlı Mahallesi’nde çiftçilik yapan Kenan Taşpınar isimli üreticinin toprağına dikilen ahududu fidanları, klâsik tarım usulleriyle ilaç kullanılmadan yetiştirilecek. Doku kültürü metoduyla üretilmiş, hastalıktan ari wıllamette ve tulameen cinsi ahududu fidanları, çoğaltılıp yaygınlaştırılarak dağ bölgesinde köylerde üretim yapan çiftçilere fiyatsız olarak dağıtılacak. Proje kapsamında Bursa’nın ahududu yetiştiriciliği potansiyelinin ön plana çıkartılması, ahududu ithalatının önüne geçilerek, ihraç edilmesi hedefleniyor.
AYDIN: “ÇİFTÇİNİN, KÖYLÜNÜN PARA KAZANMASI BİRİNCİ HEDEFİMİZ”
Ahududu fidelerini toprakla buluşturarak can suyunu veren Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Tamamen organik yetiştiricilik yapmak istiyoruz. İlaçlama katiyen yapmayacağız. Doğal gübre kullanacağız. İhracat odaklı hareket edeceğiz. Çiftçinin, köylünün para kazanması birinci gayemiz. Bu çalışmamızı burada başarılı kılabilirsek, bundan sonraki süreçte, bütün dağ köylerinde üretim başlatmak istiyoruz. Köylerde yaşayan gençlerimiz, kent merkezine gelip taban fiyat ile iş arıyor. Halbuki köylerinde ahududu üzere orman meyveleri yetiştiriciliğini yaparak, önemli gelir elde edebilirler. İhracat için Türkiye pazarında yüksek talep var. Lakin gerçek üretim teknikleri gerekiyor. Biz üreticilere, her türlü teknik, fiziki ve maddi takviyesi sağlayacağız. İlerleyen süreçte, yetiştirilen eserlerin saklanması ismine da bir soğuk hava deposunu inşa edeceğiz. Üreticilerimizin pazarda rekabet gücü elde etmesini amaçlıyoruz. Birkaç tüccar, kendi ortalarında anlaşarak köylüden istediği fiyata eserini alıyor. Bütün yılın emeği boşa gidiyor. Bu da çiftçimizin üretimdeki şevkini kırıyor. Durum bu türlü olunca, beşerler bağını, bahçesini bırakıp, fabrikalarda personel olmaya gidiyor” dedi.
AYDIN: “GELENEKSEL TARIM PROSEDÜRLERİNE DÖNMEMİZ GEREKİYOR”
Birçok şeyi hayatımızdan çıkartarak yaşayabiliriz, fakat aç yaşayamayız diyen Lider Aydın, “İnsanoğlu hayatta olduğu sürece besine muhtaç. Gıdayı da âlâ üretim teknikleriyle üretmek gerekiyor. Günümüzde birçok hastalık, sıhhatsiz yetiştirilmiş eserlerden, kirli havadan ve sudan kaynaklanıyor. Bu kirliliğin sebebi de tekrar insan kaynaklı. Milletlerarası firmalar, para kazanmak ismine kullandıkları kimyasal unsurlar ile insanları birinci olarak hasta ediyor; daha sonra ise tedavi için ürettikleri ilaçları kullanmaya muhtaç bırakıyor. İnsanoğlu binlerce yıldır dünyada ömür sürüyor. Tarım da binlerce yıldır insanoğlunun hayatında. Halk sıhhatini korumak ve üreticinin gelirini arttırmak ismine klâsik tarım tekniklerine dönmemiz gerekiyor. Doğal tarım, hami tıp dediğimiz alana da yarar sağlıyor. İnsanları tedavi etmekten fazla, evvel hasta olmamalarını sağlamak gerekiyor. Bu da besin güvenliğinden başlıyor. Ziyanlı tarım ilaçlarından, gübrelerden ve tohumlardan uzak durmak gerekiyor” diye konuştu.
ATAY: “TÜRKİYE 200 BİN TON AHUDUDU ÜRETİMİ POTANSİYELİNE SAHİP”
Gazi Tarım A.Ş. Genel Müdürü Arca Atay da yaptığı açıklamada, “Bağlı Mahallesi’nde doku kültürleriyle elde edilmiş, iç ve dış piyasa bedeli yüksek iki çeşidin üretimini denemek için çalışma başlattık. Çiftçi arkadaşımız Kenan Taşpınar’ın toprağında bir üretim gerçekleştireceğiz. Fidelerin dikimlerini yaptık ve can suyunu verdik. Sistemli olarak gelerek denetimleri yapacağız. Bursa, ahududu yetiştiriciliğinde çok büyük bir potansiyele sahip. Bilhassa Uludağ bölgesi üreticilik açısından çok özel bir yer. Çilek, ahududu, yaban mersini ve böğürtlen üzere eserler, en ülkü şartlarda, tarım ilaçları kullanmadan yetiştirilebilir. Bu eserlerin üretim potansiyellerini arttırmak lazım. Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri yılda yaklaşık 160 bin ton ahududu üretimi yapıyor. Sırbistan 120 bin ton, Bosna Hersek ise 40 bin ton üretim yapabiliyor. Ülkemizde ise yılda yalnızca 4 bin ton üretim yapılıyor. 200 bin ton üretim potansiyeline sahip ülkemize, 4 bin ton üretim yakışmıyor. Bu üretimi arttırmak için çiftçiye takviye olmak gerekiyor. Hem iç hem de dış piyasada eserin bedelinde satışını sağlamamız lazım. Gazi Tarım A.Ş.’nin kuruluş maksatlarından bir tanesi de bu. Osmangazi Belediyesi ve Gazi Tarım A.Ş. olarak yetiştirilen eserlerin mevsiminde taze olarak satılmasının yanı sıra dondurularak korunması ismine en büyük gayelerimizden biri de bölgede bir soğuk hava deposu kurulması” tabirlerini kullandı.
Ahududu fidanlarının dikiminin yapıldığı arazi sahibi Kenan Taşpınar ise, “Bağlı Mahallesi’nde 18 yıldır çiftçilik yapıyorum. Yerimde ahududu fidelerinin dikimini gerçekleştirdik. Bu fidelerin bakımını en hoş formda yaparak verimli bir hasat devri geçirmek istiyoruz. Çiftçilerimizin lokal idareler tarafından desteklenmesi çok değerli. Çok sayıda çiftçi, takviye göremediği için üretimi bıraktı. Köylerden kente göçler arttı. Takviyelerin süratle artmasını istiyoruz. Bilinçsiz tarım çok yapılıyor. Çiftçilerin bilinçlendirilmesi ve gerçek tarım formüllerine yönlendirilmesi gerekiyor” dedi.
