Bursa’da ‘Marmara Denizi’ zirvesi
BURSA (İGFA) – Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Marmara Denizi’nin karşı karşıya kaldığı çevresel tehditlere dikkat çekmek ve müsilaj problemine yönelik tahlil yollarını kıymetlendirmek hedefiyle ‘Marmara Denizi’nde Müsilaj İle Mücadele’ toplantısı düzenlendi.
Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’ndeki programa, MBB ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Genel Lider Yardımcısı Gökan Zeybek’in de hazır bulunduğu toplantıda İstanbul, Balıkesir, Tekirdağ, Çanakkale ve Yalova’dan gelen belediye yöneticileri, ilçe belediye liderleri, meclis üyeleri, genel sekreter yardımcıları, Büyükşehir Belediyesi bürokratları da katıldı.
Marmara Denizi’ndeki müsilaj problemini ele alırken, aslında milyonlarca insanın hayat hakkını ve sıhhatini da konuşmak için bir ortaya geldiklerini söyleyen Lider Mustafa Bozbey, Marmara’nın yaklaşık 30 milyon nüfusa sahip olduğunu, Türkiye’nin sanayi potansiyelinin de yüzde 70’ini barındırdığını hatırlattı.
Marmara’nın Türkiye’nin kalbi olan bir bölge olduğunu belirten Lider Mustafa Bozbey, Marmara Denizi’nin ise değerli ticaret yollarının geçtiği ve binlerce canlının yaşadığı alan olduğunu tabir ederek, bilhassa 1970’li yıllardan itibaren endüstrideki ağırlaşma ve nüfusun artması sebebiyle Marmara Denizi’nin de kirlenmeye başladığını söyledi. 2021 yılında ortaya çıkan müsilaj sorunu ile sorunun aslında Marmara Denizi’nin ‘Ben ölüyorum. Ben artık içimde canlı barındıramayacağım. Bu son uyarımdır’ dediği bir süreç olduğunu belirten Bozbey, “O vakit bizim aklımıza Marmara Denizi geldi ve mevzuyu tartışmaya başladık. MBB içerisinde Bilim Kurulu oluşturuldu. 22 unsurluk bir süreç haritası ortaya kondu. Marmara Denizi’ni tekrar kendine getirebilecek 3 değerli unsur için ise hala sıkıntılar var. Bu unsurlardan bir tanesi ileri biyolojik arıtma tesislerinin kurulmasıdır. Bu hem evsel atıklar hem de sanayi atıkları için kıymetlidir. Burada üzerimize çok büyük sorumluluk düşüyor” diye konuştu.
“MARMARA DENİZİ, HEPİMİZİNDİR”
MBB’nin Bakanlığa taleplerini ilettiğini belirten Lider Bozbey, “İleri biyolojik arıtma tesislerini belediyeler kursun ancak yer seçimi konusunda takviye olunmasını istedik. İkincisi dövizle değil, TL üzerinden faizsiz borçlanmayı talep ettik. Bu taleplerimizi hala yineliyoruz. Marmara’daki kirliliğin yüzde 60’ı evsel, yüzde 40’ı endüstriden oluşmaktadır. Bunun için kimyasal arıtma tesislerine de muhtaçlık var. Bu mevzuda hiçbir hazırlık yok. Marmara’yı havza havza kıymetlendirmek zorundayız” dedi.
Hem evsel hem tarım hem de endüstriden gelen atıklar Marmara Denizi’ni kirlettiğini söz eden Bozbey, “Marmara Denizi, hepimizindir. Ülkemizin her insanı için muhtaçlık olan ve itina gösterilmesi gereken bir alandır” vurgusu yaptı.
Bursa özelinde de Marmara Denizi’nin müdafaa konusunda tam tedbir alınmadığının altını çizen Lider Bozbey, BUSKİ üzerinden yürütülen projeleri önemsediklerini lisana getirdi. Bir taraftan tesislerde kapasite artışı yaparken, öteki taraftan ileri biyolojik arıtma tesisleri konusunda projeler geliştirdiklerini anlatan Lider Bozbey, “Evsel atıkların yüzde 100’ünü ileri biyolojik arıtma tesislerinden geçirerek Nilüfer Çayı’na verme imkanına sahip olacağız. Önümüzdeki süreçte kapasite artışlarının haricinde 7 tane ileri biyolojik arıtma tesisi de yapmak zorundayız. Kaçak deşarjları önlememiz lazım. Yapılan kontrollerde 155 adet kaçak deşarja rastladık. Bunları betonladık, sonuçlarını arkadaşlarımız takip ediyor” diye konuştu.
Bozbey, Bursa’nın suları, Nilüfer Çayı ve Marmara Denizi mevzularında çok hassas olduklarını belirterek, “Marmara Denizi’nin pak olmasını istek ediyoruz” diye konuştu.
“MÜSİLAJ ORTADAN KALKTIĞINDA DA GÜNDEMİMİZDEN DÜŞÜRMEYECEĞİZ”
CHP Genel Lider Yardımcısı Gökan Zeybek, Marmara Denizi’nin süratli biçimde büyük bir girdabın içine sokulduğunu belirterek, “Bu problemin aslında siyasetin üzerinde kıymetlendirilmesi gerektiğini daima vurguladık. Marmara Belediyeler Birliği de mevzunun tahlili için kıymetli çalışmalar yapmıştır. Bu mevsimde ortaya çıkan müsilaj bir iki ay sonra ortadan kalktığında da gündemimizden asla düşürmeyeceğiz” dedi. Zeybek, etraf hususlarıyla ilgili Türkiye’de kimin, ne alanda, ne kadar yetkisi olduğu konusunda yeni bir yasal düzenlemeye gereksinim olduğunu söyledi.
