Büyükşehir çocuk hakları için ses verdi

MERSİN (İGFA) – Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen seminerde; mevzuya farklı açılardan yaklaşan uzman isimlerden Mersin Üniversitesi Çalışma İktisadı ve Sanayi Alakaları Bölümü’nde Prof. Dr. Hüseyin Mualla Yüceol, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Dr. Öğr. Üyesi Emine Merve Kalınlı, Mersin Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde Sosyolog Faruk Arslan ve Avukat Kamil Ekinci konuşmacı olarak yer aldı.

Günümüz sorunlarından bir tanesi olan çocuk personelliği her tarafıyla ele alındı

Çocuk işçiliğinin sosyo-ekonomik nedenleri ve işgücü piyasasındaki yeri üzerine değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Hüseyin Mualla Yüceol, ‘Çocuk Personelliği ve Zorla Çalıştırma’ başlıklı sunumunda; çocuk işçiliğinin temel nedenleri ortasında yoksulluk, eğitime erişimdeki eşitsizlikler ve kayıt dışı iktisat üzere ögelerin bulunduğunu vurguladı. Yüceol, çocuk işçiliğinin bölgesel dağılımlarını ele alarak, sayısal datalar ışığında günümüzde çocuk işçiliğinin durumu ile ilgili iştirakçileri bilgilendirdi. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Öğr. Üyesi Emine Merve Kalınlı ise, çocuk işçiliğinin ne olduğunu, çocukların ruh sıhhati üzerindeki olumsuz tesirlerini, ailelere düşen vazifeleri, Dünya’daki ve Türkiye’deki çocuk personelliği meselesini ve yapılması gereken tahlilleri anlattı.

Çocuk işçiliğiyle ilgili yasal düzenlemeler, çocuk hakları ve hukuksal gayret yollarını ele alan Avukat Kamil Ekinci de yaptığı sunumda, Türkiye’deki ve milletlerarası hukukta çocuk işçiliğiyle çabaya dair mevcut düzenlemeleri paylaştı. Ailelerin ve toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Ekinci, ihlallerin bildirilmesinin ve hukuksal sürecin işletilmesinin kıymetini vurguladı. Mersin Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde Sosyolog Faruk Arslan, sokakta yahut erken yaşlarda kaçak yollarla çalıştırılan çocuklarla ilgili yaptırımlar hakkında iştirakçilere bilgiler verdi.

Seminer, çocukların çalışmak zorunda bırakılmadan eğitim, sıhhat ve oyun hakkına erişmeleri gerektiğini vurgularken; toplumun tüm bölümlerine çocuk işçiliğiyle çabada sorumluluk düştüğü bildirisini verdi. Seminer sonunda iştirakçilere bilgilendirici malzemeler dağıtılırken, aktiflik toplumsal hassaslığı artırma açısından iştirakçilerden büyük takdir topladı.

Dokucu: “Çocuk meselelerini çözebilmek için kent paydaşlarıyla çok hoş bir çalışma başlattık”

Büyükşehir Belediyesi Bayan ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu, çok yakın bir vakitte Mersin’de kent paydaşlarını da içine alan çok hoş bir çalışma başlattıklarını ve bu çalışma sonucunda 15 günde bir çocuk problemlerini ele alan toplantılar düzenleyerek bu paydaşlarla bilgi alışverişinde bulunduklarını lisana getirdi. Dokucu, “Bu toplantıların eserleri olarak da bu stil eğitim ve farkındalık faaliyetleri yapmaya başladık. Bu faaliyetlere bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bu işbirliği sonucunda etkinliğimize tüm kurumlar birer yetkili gönderdiler. Uzmanlar mevzuyla ilgili olarak çok aydınlatıcı demeçler sundular. Biz de çok şad kaldık” dedi.Günümüzde çocukları ilgilendiren en büyük sorunların başında ekran, husus bağımlılığı ve beslenme problemlerinin geldiğini kaydeden Dokucu, “Çocuklar bu problemlerden ötürü eğitime ulaşamıyor. Biz de Büyükşehir olarak hepimizi ilgilendiren ortak meselelerimizi siyasi yahut farklılık gözetmeksizin el birliği ile çözmek için 15 günde bir toplanıp bu üslup faaliyetleri yürütmeye başladık. Çok memnunuz. Umarım bu faaliyetlerin conuçlarını da epeyce kısa bir müddette çıktı olarak alabiliriz” tabirlerine yer verdi.

Prof. Dr. Yüceol: “Çocuklar üretim objesi değil, geleceğin öznesidir”

Çocuk personelliği ile ilgili mücadelenin el birliği ile çözülmesi gereken bir sorun olduğunu kaydeden Prof. Dr. Hüseyin Mualla Yüceol, “Çocuk işçiliğini sadece ekonomik faktörlere indirgemek yetersiz kalır. Eğitime erişimdeki eşitsizlik, toplumsal takviye sistemlerinin yetersizliği ve kayıt dışı iktisat, çocukların küçük yaşlarda işgücüne katılmasına neden olmaktadır. Çocukların üretim objesi değil, geleceğin öznesi olduğunu unutmamalıdır” diyerek ortak hareket etme davetinde bulundu.

Dr. Öğr. Üyesi Kalınlı: “Çocuklar personel değil, geleceğimizdir”

Erken yaşta sorumluluk alan çocukların kişilik ve gelişimlerinin ziyan göreceğini bununla birlikte telaş, depresyon ve çeşitli travmalar yaşayabileceğini aktaran Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Öğr. Üyesi Emine Merve Kalınlı, “Çocuklar sevilmeli, korunmalı, desteklenmeli. Bir çocuğun çalışmasına müsaade vermek, onun çocukluğunu çalmaktır. Çocuklar emekçi değil, geleceğimizdir” dedi.

Arslan: “Çocukların ömür ve gelecek hakkını savunmak hepimizin görevi”

Mersin Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde Sosyolog Faruk Arslan ise; çocukların hayat hakkını, güvenliğini ve geleceğini korumakla sorumlu bir kurumun temsilcisi olarak, çocuk işçiliğinin görünmeyen tehlikelerine ve sokakta çalıştırılan çocukların maruz kaldığı risklere dikkat çekti. Arslan, sokakta çalışan çocukların yalnızca ekonomik sömürüye değil, birebir vakitte fizikî ve duygusal istismara da açık olduğunu kaydederek, çocukların sokaktan kurtarılması için kalıcı tahlilin toplumun her kesitinin bu çocuklara sahip çıkmasından geçtiğini aktardı.

Ekinci: “Çocuk personelliği konusunda harekete geçmeli, toplumu bilinçlendirmeliyiz”

Erken yaşta çalışmak zorunda bırakılan yahut kaçak yollarla çalıştırılan çocukların çocuk olma hakkının ellerinden alındığını söz eden Avukat Kamil Ekinci ise, çocuk işçiliğinin yalnızca bir hata değil, tıpkı vakitte bir vicdan problemi olduğunu, herkesi ilgilendiren bu ortak meseleye toplumun her kesitinin kulak vermesi gerektiğini lisana getirdi. Ekinci, çocukları müdafaanın maddelerle garanti altına alındığını lakin sadece hukuksal boyutun bu sorunu çözmede kâfi gelmeyeceğini, toplumun da bu manada harekete geçmesi ve bilinçlenmesi gerektiğini tabir etti.

Seminer, bilgilendirici olması bakımından iştirakçilerden tam not aldı

Semineri epey yararlı bulduğunu söyleyen iştirakçilerden Özden Özceviz, “Çok hoş bir etkinlikti. Ebediyen bu türlü aktifliklerin olması lazım. Günümüzün konusuydu” dedi.

Başka bir iştirakçi Naime Çoğur da “Etkinliği çok hoş buldum. Çok keyifli ve şad olduk. Çocuk personelliği Türkiye’nin sorunu. Konuşmalar ve sunum çok hoştu. Bilgilerden çok mutlu kaldık” tabirlerini kullandı.

6. sınıf öğrencisi Erva Ela Erkeker, çocukların yerinin okul ve ailesinin yanı olması gerektiğini söyleyerek, “Gerçekten çok üzücü bir durum. Ülkemizin bu hususta biraz geri olduğunu düşünüyoruz. Bir çocuğun yeri okul ve ailesinin yanı. Çocuklar konutta test çözmeli, kitap okumalı, fotoğraf çizmeli. Ailesi ile vakit geçirebilecekken bir çocuk neden otomobil tamirciliği, tarımsa yahut endüstride çalışsın” diye konuştu.