Raylı sistemlere 500 milyon liralık destek
ANKARA (İGFA) – Raylı sistemler için gelecek ay açıklanacak 500 milyon liralık bir dayanak programını hayata geçireceklerini belirten Bakan Uraloğlu, “Hayata geçirdiğimiz projeler, memleketler arası yük ve yolcu nakliyatında Türkiye’yi vazgeçilmez bir aktör pozisyonuna yükseltmiştir.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Eurasia Rail 2025, 11. Milletlerarası Avrasya Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı’nın kapanış merasiminde konuştu. Üç gün boyunca İstanbul’da, demiryolu endüstrisinin nabzını tutan fuara katılan tüm iştirakçi ve ziyaretçileri selamlayan Uraloğlu, “Demiryolu bölümü, yalnızca bir ulaşım aracı olmanın ötesinde, ekonomik kalkınma, sürdürülebilirlik ve global entegrasyonun temel taşlarından biridir.” tabirini kullandı.
Demiryollarına Yaklaşık 64 Milyar Dolar Yatırım Yapıldı
Dünya genelinde, demiryolu sistemlerinin etraf dostu, inançlı ve ekonomik bir ulaşım tahlili sunarak kentleri, ülkeleri ve kıtaları birbirine bağladığını lisana getiren Uraloğlu, demiryolunun global ticarette de stratejik bir rol oynayarak ülkeler ortasında mal ve hizmet akışını hızlandırdığını, ekonomik büyümeyi desteklediğini söyledi.
Çin’in Nesil ve Yol Teşebbüsü kapsamında geliştirilen Çin-Avrupa Demiryolu Ekspres Trenlerinin, Asya ile Avrupa’yı demiryoluyla bağlayarak ticaretin çehresini değiştirmesinden örnek veren Uraloğlu, kelamlarına şu formda devam etti:
“Bir öbür örnek, Trans-Sibirya Demiryolu ağıdır. Rusya’yı doğudan batıya bağlayan bu tarihi sınır, Asya-Pasifik bölgesindeki limanlardan Avrupa’ya yük nakliyeciliğinde kritik bir arterdir. Etiyopya’nın başşehri Addis Ababa ile Cibuti Limanı ortasında Afrika’daki birinci hudut ötesi elektrikli demiryolu projesi olarak hayata geçen Etiyopya-Cibuti Demiryolu, bölgesel ticareti dönüştüren bir öbür muvaffakiyet kıssasıdır. Bu çizgi, Etiyopya’nın deniz ticaretine erişimini kolaylaştırarak kahve, tahıl ve öbür tarım eserlerinin global pazarlara ulaşımını hızlandırmıştır. Ülkemiz de Asya ile Avrupa ortasında, Çin’den Londra’ya uzanan milletlerarası Orta Koridorda stratejik bir pozisyona sahiptir. Bu sahiden hareketle son 23 yılda demiryollarımıza yaklaşık 64 milyar dolar yatırım gerçekleştirdik. Demiryollarımızı yeni baştan inşa ettik desek yanlış bir tabirde bulunmamış oluruz.”
2002 yılında yaklaşık 11 bin kilometre olan demiryolu ağına, 2 bin 251 kilometresi yüksek süratli tren (YHT) ve süratli tren çizgisi olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre yeni çizgi eklediklerine dikkati çeken Uraloğlu, demiryolu uzunluğunu yaklaşık 14 bin kilometreye yükselttiklerini söyledi.
Vizyoner Projeler Türkiye’yi Demir İpek Yolu’nun Kalbi Yaptı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde hayata geçirilen Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu sınırı ve Marmaray üzere vizyoner projelerin de Türkiye’yi Asya’dan Avrupa’ya uzanan Demir İpek Yolu’nun kalbi yaptığını tabir eden Uraloğlu, “Her bir ray, her bir lojistik irtibat, milletimizin refahına, ekonomimizin gücüne ve etrafımızın geleceğine adanmış birer adım olmuştur. Hayata geçirdiğimiz projeler, yalnızca ülkemizin değil, tüm bölgenin ekonomik ve lojistik entegrasyonuna katkı sağlamış, memleketler arası yük ve yolcu nakliyeciliğinde Türkiye’yi vazgeçilmez bir aktör pozisyonuna yükseltmiştir.” dedi.
Türkiye’nin Çin’den Londra’ya uzanan milletlerarası Orta Koridor’da stratejik bir pozisyona sahip olduğunu belirten Uraloğlu, ülkenin Asya ve Avrupa ortasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu üzere Kafkaslardan Afrika’ya uzanan kuzey güney koridorlarının da tam ortasında bulunduğunu ve milletlerarası ticaretin merkezinde yer aldığını söyledi. Türkiye’nin 4 saatlik bir uçuş ile yaklaşık 1,5 Milyar insanın yaşadığı ve Dünya Bankası bilgilerine nazaran toplam 51,2 Trilyon Dolar Gayri Safi Ulusal Hasıla’ya sahip 67 ülkenin merkezinde olduğunu lisana getiren Uraloğlu, kelamlarına şu formda devam etti:
“Ülkemizin bu avantajlı pozisyonunu kullanarak; Kalkınma Yolu Projesi ve Zengezur Koridoru üzere alternatif memleketler arası koridor projelerini hayata geçirip ülkemizin ekonomik ve jeopolitik statüsünü daha da güçlendirmeye devam ediyoruz. 30 Ekim 2017’de faaliyetlerine başlayan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Çizgisi Asya ve Avrupa ortasında demiryolu yük nakliyeciliği alanında yeni bir çağ başlattı. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ile Çin’den Ülkemize ulaşan yükleri Marmaray ile entegreli olarak Avrupa’ya ulaştırıyoruz.”
Zengezur Koridoru’nun hayata geçirilmesiyle ilgili de çalışmaların sürdüğünün altını çizen Uraloğlu, Azerbaycan ile Türkiye ortasındaki araları kısaltacak Zengezur Yolu’nun Bakü Limanı’nı direkt Türkiye’ye bağlayacağını belirtti.
“Eurasia Rail 2025 Global Vizyonumuzun Bir Yansımasıdır”
Çin ve Hindistan’dan gelen yükleri Basra Körfezi üzerinden Avrupa’ya taşıyacak Kalkınma Yolu Projesi’nde de uluslararası iş birliği çalışmalara devam ettiklerini tabir eden Uraloğlu, “Basra Körfezinde inşa edilmekte olan Faw Limanı’nı bin 200 kilometrelik demiryolu ve otoyolu ile Türkiye hududuna ve oradan da Avrupa’ya bağlayacak olan bu proje, bölgesel ticarette yesyeni bir sayfa açacak. Birebir vakitte güç nakil sınırlarını ve bağlantı sınırlarını da bu projeye entegre etmeye planladık. Gerekli çalışmalarımızı yürütüyoruz. Lakin bizim vizyonumuz, yalnızca demiryolu ağımızı genişletmek değil; tıpkı vakitte bu ağda kullanılacak her bir aracı her bir bileşeni yerli ve ulusal imkanlarla üretmek, teknolojiyi kendi ellerimizle şekillendirmek ve milletlerarası paydaşlarımızla birlikte sürdürülebilir ve etraf dostu ulaşım tahlilleri sunan bir demiryolu sanayi ekosistemi oluşturmaktır. Eurasia Rail 2025 de işte bu global vizyonumuzun bir yansımasıdır.” açıklamasında bulundu.
“Yıllık Ortalama Pazar Büyüklüğünün, 240,8 Milyar Avroya Ulaşması Bekleniyor”
Avrupa Demiryolu Sanayileri Birliği’nin (UNIFE); 2024 yılındaki Dünya Raylı Sistem Pazarı çalışması kapsamında global raylı sistem tedarik pazarının 2024’ten 2029’a kadar gerçek olarak yıllık ortalama yüzde 3 oranında büyüyeceğinin öngörüldüğünü aktaran Uraloğlu, kelamlarına şu halde devam etti:
“Bu devrin sonunda, bilhassa 2027-2029 yılları ortasında, yıllık ortalama pazar büyüklüğünün, enflasyona bağlı fiyat artışları hariç, 241 milyar avroya ulaşması bekleniyor. İşte bu dev bütçelerden ve büyüme sayılarından bahsederken Eurasia Rail Fuarı, bölümün başkanlarını, yenilikçi teknolojilerini ve vizyoner projelerini bir ortaya getirerek, demiryolunun geleceğini şekillendiren bir platform olarak öne çıkıyor. Avrasya Bölgesi’nin tek ve dünyanın en büyük demiryolu sanayisi fuarlarından biri olarak Türkiye’nin demiryolunu dünyaya tanıtma fırsatı da sunuyor.”
“Uluslararası Standartlarda Ana, Kritik ve Alt Eserleri Kendimiz Üretiyoruz”
2002 yılından bu yana teknolojiyi yakından takip ederek ve ebediyen entegrasyonu merkeze koyarak inovasyona açık bir ulusal demiryolu sanayi ekosistemi oluşturduklarını söz eden Uraloğlu, “Bugüne kadar geldiğimiz süreçte memleketler arası standartlarda; yeni jenerasyon lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri, yolcu vagonları, yük vagonları, cer konvertörü ve motoru, tren idare sistemi üzere ana, kritik ve alt eserleri kendimiz üretiyoruz.” formunda konuştu.
“2026-2028 Yılları Ortasında 225 Kilometre Sürate Sahip Toplam 14 Set Üretmeyi Planlıyoruz”
2023 yılında saatte 160 kilometre sürate sahip birinci ulusal elektrikli tren setlerini hizmete aldıklarını hatırlatan Uraloğlu, “Şubat ayında saatte 225 kilometre sürate sahip ulusal elektrikli süratli tren seti projemizin de birinci kaynağını yaparak üretimine başladık. 2026-2028 yılları ortasında 225 kilometre sürate sahip toplam 14 set üretmeyi planlıyoruz.” açıklamasında bulundu.
“TÜRASAŞ Başarılı Projeleriyle Orta Doğu’nun En Büyük Raylı Araç Üreticisi Haline Gelmiştir”
E5000 Ulusal Elektrikli Lokomotifin ise 5 megavat gücünde, saatte 140 kilometre hıza sahip, Avrupa Birliği Demiryollarında Karşılıklı İşletilebilirlik (TSI) sertifikalı, yük ve yolcu nakliyatına uygun yeni jenerasyon bir teknolojinin eseri olduğunu belirten Uraloğlu, açıklamasında şu tabirlere yer verdi:
“Öncü demiryolu araçları üreticimiz TÜRASAŞ bu cins başarılı projeleriyle Orta Doğu’nun en büyük raylı araç üreticisi haline gelmiştir. Hatta TÜRASAŞ yalnızca 2024 yılında yaklaşık 10 milyar liralık satış gerçekleştirdi. Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024 Raporu’nda TÜRASAŞ bir evvelki yıla nazaran 174 basamak birden yükselerek 225. sıraya yerleşti. Aslında Türkiye’de faaliyet gösteren tüm firmalarımız neleri başarabileceklerini bugüne kadar hayata geçirdikleri proje, eser ve yapıtlarla göstermişlerdir. Türkiye’nin demiryolu endüstrisindeki yükselişi, global arenada daha da güçlenerek devam edecektir.”
“Birlikte, Etraf Dostu, Yenilikçi ve Güçlü Bir Demiryolu Ekosistemi İnşa Edelim”
Üç gün boyunca fuarda demiryolu endüstrisinin nabzını tuttuklarını da söyleyen Uraloğlu, “Sizler, bu dalın öncüleri, vizyonerleri ve yenilikçileri olarak, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm Avrasya’nın ve dünyanın ulaşım geleceğini inşa etmek için bir ortaya geldiniz. Burada sergilenen her bir teknoloji, her bir proje ve her bir fikir, sürdürülebilir bir dünya, daha güçlü bir iktisat ve daha irtibatlı bir global toplum vizyonunun birer yansımasıdır.” biçiminde konuştu.
Kalkınma Yolu, Zengezur Koridoru ve öteki vizyoner projelerle, Türkiye’yi milletlerarası lojistik ve ticaretin merkezi haline getirirken, inovasyonların ve iş birliklerinin bu seyahatin itici gücü olacağını kaydeden Uraloğlu, kelamlarına şu formda devam etti:
“Eurasia Rail 2025, yeni iştiraklerin kapısını araladı, fikirlerinizi global bir sahneye taşıdı ve demiryolu bölümünün geleceğine dair umutları yeşertti. Artık, bu fuarda kurduğunuz kontakları, paylaştığınız vizyonları ve ürettiğiniz tahlilleri hayata geçirme vakti. Gelin, birlikte, etraf dostu, yenilikçi ve güçlü bir demiryolu ekosistemi inşa edelim. Gelin, Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Kafkaslara uzanan bu büyük seyahatte, demiryollarını yalnızca bir ulaşım aracı değil, ülkelerimizin refahına, iktisatların gücüne ve gezegenimizin geleceğine adanmış birer köprü haline getirelim. Geleceği birlikte inşa etmek için, daha büyük hayallerle, daha cesaretli adımlarla ve daha güçlü iş birlikleriyle yola devam edelim!”
Raylı Sistemlere 500 Milyon Liralık Dayanak Programı
Demiryolu bölümüne katkı sağlamak maksadıyla dayanaklarını sürdürdüklerini de söz eden Bakan Uraloğlu, “Bir fikrim var diyen, bir eser üretme çabasında olan ya da üreten insanlarımıza nasıl yardımcı olabiliriz diye arkadaşlarımızla bir çalışma yaptık. Bu çalışmanın sonunda bu dalı destekleyebilmek için bir yasal düzenleme yapılması gerektiği kanaatine ve sonucuna vardık. Yasal düzenlemeyi yaptık ve demiryolu kesimi raylı sistemler için önümüzdeki ay açıklayacağımız 500 milyon liralık bir takviye programını hayata geçiriyoruz. İyi olsun.”
Fuar kapsamında, Ulusal Süratli Tren Cer Zinciri ve Tren Denetim İdare Sistemi Kontratı, MARMARAY Araçlarının Pantograflarının Yerlileştirilmesi Projesi, Vagon Takip Projesi İş Birliği Protokolü ile Dijital Demiryolu İdare Sistemi Projesi için imzalar atıldı.
