İSTANBUL (İGFA) – 2024 yılı ve bu yılın birinci yarısında, şirketlerin ofise dönüş eğilimlerine karşın, çalışanların en çok talep ettiği müsaade cinsleri ortasında uzaktan çalışma müsaadesi ikinci sıraya yerleşti.
Yapılan araştırmalara nazaran, 2024’ün birinci altı ayında yapılan her 10 müsaade talebinden biri uzaktan çalışmak için yapıldı. Pandemi öncesinde yok denecek kadar az olan bu talep, her yıl artış göstererek sıhhat ve eğitim üzere klasik müsaade çeşitlerini geride bıraktı.
PANDEMİDEN BERİ HER GEÇEN YIL ARTIYOR
Kolay İK’nın datalarına nazaran 2019 yılında yani pandemiden evvel çalışanların talep ettiği müsaadeler ortasında uzaktan müsaade talebinin oranı sadece yüzde 0,62 iken bu oran 2020’de yüzde 1,76, 2021’de yüzde 2,2, 2022’de yüzde 3,29, 2023’te yüzde 4,4 olarak gerçekleşti. Ofise dönüşlerin artmaya başladığı 2024 yılında ise süratli bir sıçrama yaşandı ve bu oran yüzde 9,6’ya yükseldi. Böylelikle uzaktan çalışma müsaadesi birinci sefer, hastalık, eğitim üzere müsaadelerin önüne geçerek yıllık müsaadeden sonra en çok talep edilen ikinci müsaade çeşidi oldu. Bu yılın birinci yarısında da bu yükselme trendi değişmedi ve müsaadelerin yüzde 10,51’i uzaktan çalışmak için alındı. Bu da geçtiğimiz yıldan beri yaklaşık her 10 müsaade talebinden birinin şirket dışında çalışmak için istendiğini gösteriyor.
ÖZEL MÜSAADE ÇEŞİTLERİ ARTIYOR
Son yıllarda şirketlerin patron markası olma tarafında attığı adımlar; yıllık, haftalık, hastalık, doğum üzere fiyatlı müsaade çeşitlerine ek olarak özel müsaade tiplerini de beraberinde getiriyor. Kolay İK’nın bilgilerine nazaran en çok talep edilen bu özel müsaade tiplerinin başında ise doğum günü, karne günü, sigara içmeme ve regl müsaadesi geliyor.
TUNCA ÜÇER: “HAYATI DENGELEME MUHTAÇLIĞI KALICI HALE GELDİ”
Kolay İK COO’su Tunca Üçer, pandemiyle hayatımıza giren uzaktan çalışma modelinin artık çalışanlar için temel bir beklentiye dönüştüğünü belirtti. “Çalışanlar sırf işlerini yürütmek değil, hayatlarını da dengelemek istiyor” diyen Üçer, doğum günü ve regl üzere özel izinlere yönelik taleplerin de arttığını vurguladı. Şirketlerin bu taleplere hassas yaklaşarak, karşılıklı inanca dayalı bir kültür inşa etmelerinin kıymetine dikkat çekti.