Edirne Turizm Haftası’nda kahramanlarını anıyor
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Edirne, 15-22 Nisan 49. Turizm Haftası’nı kutlarken, turizmin geleceği için sıkıntılar ve tahlil teklifleri masaya yatırılıyor. Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden iki bedelli turizm öncüsü Bahri Dinar ve Sami Gültekin rahmetle anılırken, kentin kalkınma rotasını çizecek kapsamlı bir master plan hazırlığı sürüyor.
EDİRNE’NİN TURİZM KAHRAMANLARI UNUTULMUYOR
Edirne turizmine yıllarını adamış Bahri Dinar ve Sami Gültekin, kentin kültürel ve turistik belleğinde silinmez izler bıraktı. “Edirne’nin gülen yüzü” olarak bilinen Bahri Dinar, sadece Türkiye’de değil, Balkan ülkeleri başta olmak üzere milletlerarası alanda kenti muvaffakiyetle temsil etti. Sıcak mizacı, güçlü bağlantısı ve Edirne’ye duyduğu sevgiyle tanınan Dinar, yaptığı tanıtım çalışmalarıyla “Turizm Elçisi” unvanını hak etti.
Edirne Tarih Turizm ve Kültür Derneği’nin kurucu başkanı Sami Gültekin ise tarihi mirasa olan hassasiyeti ve muhafazacı yaklaşımıyla öncü oldu. Gültekin’in vizyoner gayretleri, kentte turizm şuurunu artırarak sürdürülebilir turizmin temellerini attı. Her iki ismin mirasını yaşatmak, Edirne turizmini hak ettiği düzeye taşımak için ortak bir sorumluluk olarak görülüyor.
TURİZMDE MESELELER VE TAHLİL ARAYIŞLARI
Edirne’nin turizm potansiyelini tam manasıyla değerlendirebilmesi için yıllardır süregelen meselelerin tahlili koşul. Altyapı eksiklikleri, tanıtım zafiyetleri, tarihi yapıtların onarımındaki ihmaller ve ulaşım sorunları, kentin turizmde hak ettiği yere ulaşmasını engelliyor. Uzmanlar, bu meselelerin tahlili için kapsamlı bir master planın değerine dikkat çekiyor. Edirne için hazırlıkları süren bu plan, kentin turizm ve kalkınma rotasını belirleyerek sürdürülebilir bir gelecek vadediyor.
EDİRNE TURİZMİ İÇİN BİR MASTER PLAN ZORUNLULUKTUR
Gültekin, Edirne turizminin önündeki en büyük mahzur, sürdürülebilir ve koordineli bir turizm idaresinin olmaması olduğunu belirterek şunları söyledi. “Tüm paydaşları kapsayan, şeffaf ve iştirakçi bir planlama eksikliği; ferdi gayretlerin birbirini tamamlamadan dağılmasına yol açmaktadır. Bununla birlikte; onarım projelerinin yavaşlığı, dijital tanıtımda geri kalınması ve turizm çeşitliliğinin artırılamaması üzere yapısal eksiklikler kentin marka bedelini sonlandırmaktadır.”
Hazırlanacak kapsamlı bir Edirne Turizm Master Planı şu başlıkları içermesi gerektiğini belirten Gültekin şunları söyledi.
-Tarihi ve kültürel varlıkların korunması ve onarım süreçlerinin hızlandırılması
-Ulusal ve memleketler arası ölçekte dijital ve görsel tanıtım stratejilerinin geliştirilmesi
-Yerel halkın turizme dahil edilmesini sağlayacak eğitim ve bilinçlendirme programlarının yürütülmesi
-İnanç turizmi, gastronomi, tabiat ve sıhhat turizmi üzere alternatif turizm alanlarının teşvik edilmesi
-Edirne’ye ulaşımı kolaylaştıracak ulaşım altyapısı yatırımlarının gerçekleştirilmesi
-Komşu ülkelerde Edirne’yi tanıtacak aktiflik ve kampanyaların düzenlenmesi, ulaşım dayanaklarının sağlanması
Gültekin, ne yazık ki, bugün kentte düzenlenen birçok kültürel ve turistik aktiflikten ne Edirne halkı haberdar olabiliyor ne de komşu ülkelerden iştirak sağlanamadığını belirterek, açıklamasını şöyle tamamladı.
“ Edirne Vilayet Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Edirne Belediyesi Kültür ve Toplumsal İşler Müdürlüğü’nün kentle ve vatandaşla bütünleşemediği, halktan kopuk bir anlayışla hareket ettiği gözlenmektedir. Düzenlenen faaliyetler adeta “kendin çal, kendin oyna” formunda yürütülmekte; halkın katkısı ve iştiraki birden fazla sefer göz gerisi edilmektedir.
Oysa Edirne, Balkan coğrafyasına açılan eşsiz bir kapıdır. Bu avantajı pahalandırmak için düzenlenen her aktifliğin Balkanlar’a da ulaşacak biçimde planlanması, duyurulması ve erişim imkanlarının artırılması elzemdir.
Edirne’yi yalnızca bir günübirlik geçiş noktası değil, konaklanan, keşfedilen ve tavsiye edilen bir destinasyon haline getirmek için bu master plan bir an evvel hazırlanmalı ve uygulamaya geçilmelidir.
Bu meselelerin tahlili için tüm yetkililere ve Edirnelilere davetimizdir: Turizm, siyasi dertlerden arındırılmalı, Edirne ortak paydasında buluşulmalıdır.
Unutulmamalıdır ki: Turizm yalnızca ekonomik değil, birebir vakitte ulusal kimliğimizi, tarih şuurumuzu ve kültürel zenginliklerimizi gelecek nesillere aktarmanın en güçlü yollarından biridir. Bu şuurla hareket eden her birey, bu topraklara borcunu ödeyen bir vatanseverdir.”
