İzmirli gazeteciler Rize’nin doğası ve kültürüyle tanıştı

İZMİR (İGFA) – Rize Valisi İhsan Selim Baydaş’ın mesken sahipliğinde gerçekleşen program, ilin doğal hoşluklarını ve kültürel mirasını tanıtmak emeliyle düzenlendi. Heyete, Ege Bölgesi Rize Dernekleri Federasyonu Lider Vekili Hüseyin Koç da eşlik etti.

Gezi, Rize’nin simgelerinden olan Fırtına Vadisi ile başladı. Doğal yapısıyla büyüleyen vadi boyunca yapılan seyahat, bölgenin tarihî kalesi Zil Kale ile devam etti. Kayaların üzerine inşa edilmiş bu ihtişamlı yapı, bölgenin tarihine tanıklık etmek isteyenleri adeta geçmişe götürüyor. Akabinde Palovit Şelalesi’nin gürül gürül akan sularıyla tabiatın gücü hissedildi. Seyahat, Karadeniz’in en bilinen yaylalarından biri olan Ayder Yaylası’nda noktalandı. Çam ormanları, dağ havası ve serin su kaynaklarıyla Ayder, gazetecileri adeta büyüledi.

Rize kent tipi kapsamında ise kentin kültürel durakları keşfedildi. Rize Müzesi’nde bölgenin tarihi ve ömür stiline dair güçlü koleksiyonlar incelendi. Çay Çarşısı, çayın Rize ekonomisindeki ve günlük hayatındaki yerini gözler önüne sererken; Rize Kalesi kente üstten bakma fırsatı sundu. Tabiatla iç içe konumlanmış Isırlık Tabiat Parkı ise sessizlik ve yeşillik arayanların gözdesi oldu.

Gazeteciler ayrıca, Avrupa Birliği fonlarıyla kurulan Çaymer’i ziyaret ederek, çayın tarladan sofraya uzanan seyahatine tanıklık etti. Çaymer Genel Müdürü Teoman Küçükmustafa’nın verdiği bilgiyle, düzgün çayın nasıl demleneceğine dair ipuçları da öğrenildi.

Gazeteciler, Çayeli Hayat Müzesi’nde klasik hayatın izlerini sürerken, Avrupa fonlarıyla kurulan Çaymer tesisinde ise çayın tarladan sofraya kadar geçirdiği tüm evreleri öğrendi. Çay uzmanı Teoman Küçükmustafa, kaliteli çayın nasıl demleneceğini ayrıntılarıyla anlattı.

Gezinin en özel duraklarından biri ise Çeçeva Köyü’nde bulunan çay bahçesi oldu. Rize’nin yeşil doruklarında adeta bir tabloyu andıran bu alan, yıllar içinde büyük emeklerle oluşturulmuş. Bahçenin kurucusu Kenan Çiftçi, gazetecilerle bu emeğin öyküsünü paylaştı. Çiftçi, “Tüm dünyanın bu çayın nerede üretildiğini görmesini isterim. Zira çay çok fazla yerde üretilmeyen bir şey. Ziyaretçilerimiz de çok oluyor ancak daha fazla gelen olsa, görse isteriz. Biz de buraya emek veriyoruz; görselliği bile yetiyor,” diyerek hem emeğini hem de bölgeye duyduğu sevgiyi lisana getirdi.

İzmirli gazeteciler, bu güçlü seyahat sayesinde Rize’nin yalnızca doğasıyla değil; kültürü, misafirperverliği ve üretime dayalı ömür şekliyle da eşsiz bir destinasyon olduğunu bir kere daha keşfetmiş oldu. İştirakçiler, bu cins tanıtım tertiplerinin ilin turizm potansiyeline katkı sağlayacağını belirtti.