Konut satışı yılın zirvesinde
ANKARA (İGFA) – Türkiye genelinde konut satış sayısının, nisanda geçen yılın tıpkı ayına nazaran yüzde 56,6 artarak 118 bin 359 olduğunu belirten Hakan Bucak, “Geçen yıl temmuzda başlayan artış serisi 10’uncu ayına girdi. Tıpkı vakitte bu yılın en yüksek aylık satışı gerçekleşti. Ocak-Nisan periyodunda ise 454 bin adeti aşan satışla tüm vakitlerin en yüksek 4 aylık verisi görüldü” dedi.
PEŞİN SATIŞLARDAKİ ARTIŞ, BÖLÜMÜN DİNAMİK OLDUĞUNU GÖSTERİYOR
Faiz oranları, sarsıntı, ekonomik soğukluk üzere birçok münasebet olmasına karşın, gayrimenkulün hâlihazırda inançlı liman olduğunu vurgulayan Bucak, şöyle devam etti: “Ocak-Nisan devrine baktığımızda yüzde 27’lik bir artış kelam konusu. Genel manada her ne kadar alanda meraklı bir bekleyiş olsa da sayılar bize durumun yeterli olduğunu gösteriyor. Bu artış yıl geneline yansırsa, toplamda yaklaşık 1 milyon 700 bin adetlik bir satış hacminden kelam edebiliriz. Öte yandan ipotekli satışlarda da değerli bir artış mevcut. Asıl artışın devam ettiği kısım ise peşin satışlar. Kredi oranlarının yüksek olduğu bir periyotta peşin satışların sürmesi, kesimin dinamik olduğunu ve her periyoda özel tahliller üretebildiğini gösteriyor.”
SEKTÖRE ŞEFFAFLIK KAZANDIRMALIYIZ
Konut satışında sıfır konut hissesinin giderek eridiğini ve yüzde 29 bandına kadar düştüğünü belirten Hakan Bucak, “İkinci el tercihlerinde en kıymetli faktör fiyat avantajı olsa da tüketiciyi sıfır konuttan uzaklaştıran farklı sıkıntılar da var” dedi. Bucak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Üreticilerin kusurlu fiyat belirlemesi, sonrasında satmayınca büyük indirim yapması tüketici nezdinde itimat kaybına yol açıyor. İnşaat halindeki bir projede ise alıcı ‘Bu iş vaktinde biter mi?’ tasası yaşıyor ve çok haklı. Türkiye’de inşaat firmalarının satıştan elde ettiği geliri projede kullanma mecburiliği yok; maketten alımda devlet teminatı kelam konusu değil. Tüketici yarım kalan işlerde dava açsa da yıllarca mağdur oluyor. Bu nedenle sıfır konuttaki güzelleşme için evvel bir regülasyon gerekli. Kesim daha sistemli, şeffaf ve denetlenebilir olmalı. Dünya örneklerinde olduğu üzere devlet teminatı sağlanmalı. Yatırımcının itimadı için de değerleme raporları mecburî olabilir; satış geçmişi ve bölgesel satış istatistikleri kamuoyuna açık hale getirilebilir. Bu adımlar atılırsa bozulan birinci-ikinci el satış istikrarı vakit içinde yine sağlanabilir.”
Yabancılara yapılan konut satışına da değinen Bucak, “Bu manada ülke olarak tabanları gördüğümüz bir devirdeyiz. Yabancıların konut satın almasını teşvik eden bir çalışma olmadığı surece bu seyirde devam edecektir. İç pazardaki muhtaçlıktan ve arz eksikliğinden dolayı yabancılara satış kamu tarafında teşvik edilmiyor; lakin bilhassa birinci el projelerdeki satış sıkıntısını çözebilmek için bu mevzuya yoğunlaşmamız gerekiyor” dedi.
