ANKARA (İGFA) – Gençlik Örgütleri Forumu (GoFor), KONDA işbirliğiyle yürüttüğü “Türkiye’deki Gençlik Örgütlerinin Muhtaçlık Tahlili 2025” raporunu yayınladı.
Raporun lansmanı, büyükelçilik temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri, bağımsız uzmanlar, GoFor üye örgütleri ve medya işçilerinin iştirakiyle Ankara Kült Kavaklıdere’de gerçekleşti.
Türkiye’nin farklı bölgelerinden 101 gençlik örgütünün iştirakiyle hazırlanan rapor, gençlik örgütlerinin karşılaştığı yapısal problemleri ve muhtaçlıklarını ortaya koydu. Gençlik örgütlerinin yüzde 59’unun profesyonel çalışanı yok, yüzde 28’inin ise fizikî bir ofisi bulunmuyor. Mahallî idarelerle iş birlikleri, ekonomik kriz, fon kaynaklarına erişim ve gençlerin karar alma düzeneklerine iştiraki üzere temel başlıklar raporda ayrıntılı olarak ele alındı.
GENÇLİK ÖRGÜTLERİ FİNANSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KRİZİ YAŞIYOR
Araştırma, gençlik örgütlerinin büyük çoğunluğunun 2018 sonrasında kurulmuş olmasına karşın finansal sürdürülebilirlik, kurumsal kapasite ve insan kaynağı eksiklikleri nedeniyle faaliyetlerini sürdürmekte zahmet çektiğini gösteriyor. Örgütlerin yüzde 47’sinin öz kaynaklarıyla yürüttüğü rastgele bir projesi bulunmazken yüzde 18’i son iki yılda hiçbir fon sağlayıcı kurumdan dayanak alamamış durumda. Kamu kaynaklarından faydalanan gençlik örgütlerinin oranı ise yalnızca yüzde 18 ile sonlu kalıyor. Bilhassa ekonomik kriz, gençlik örgütlerinin çalışanlarını işten çıkarmasına ve faaliyetlerini daraltmasına neden oluyor.
GENÇLERİN SİVİL ALANA İŞTİRAKİ DÜŞÜK, MAHALLÎ İDARELERLE BAĞLAR BELİRSİZ
Gençlik örgütlerinin yüzde 65’i gençlere erişimde zorluk yaşadığnını belirtiyor. Kırsal bölgelerde yaşayan gençler ve ne eğitimde ne istihdamda olan (NEET) gençler, örgütlerin erişimde en çok zahmet çektiği kümeler ortasında yer alıyor. Öte yandan, mahallî idarelerle iş birlikleri konusunda da kıymetli bir seviyede sıkıntılar yaşanıyor. Lokal idarelerin gençlik alanına yönelik stratejik bir yaklaşım geliştirmemesi ve kent kurullarının faal bir yapı sunmaması nedeniyle gençlik örgütlerinin mahallî seviyede tesirli bir siyaset üretme kapasitesi kısıtlanıyor. Raporda, belediyelerin sivil toplumla sürdürülebilir bağlantı sistemleri oluşturması ve gençlik alanına dair kurumsal kapasitesinin artırılması gerektiği vurgulanıyor.
Rapor, gençlik hakları bağlamında tabir özgürlüğü, barınma hakkı ve örgütlenme özgürlüğü üzere temel hakların gençler için giderek daha erişilmez hale geldiğini ortaya koyuyor. Ekonomik kriz, sivil alanın daralması ve siyasi baskılar gençlik örgütlerinin faaliyet alanını kısıtlıyor. Kayyum atamaları ve tasarruf önlemleri gençlik çalışmalarını direkt etkilerken fon sağlayıcı kuruluşların esneklik göstermemesi örgütlerin varlığını sürdürmesini zorlaştırıyor.
Söz konusu raporda nazaran gençler tüm zorluklara karşın, örgütlenmeye ve dayanışmayı büyütmeye devam ettiğinin göstergesi oldu.
Gençlik örgütleri, en çok kapasite geliştirme, finansal idare, savunuculuk ve kampanya tasarımı mevzularında takviyeye muhtaçlık duyarken raporda, fon sağlayan kuruluşların gençlik örgütlerine yönelik kurumsal takviyeleri artırması, fon süreçlerinde şeffaflık sağlaması ve gençlik alanındaki sürdürülebilirliği desteklemesi gerektiği vurgulanıyor.