Türk çiftçiler XAG APC2 otopilot konsolu ile otonom traktörlere geçiyor

BALIKESİR – GÖNEN (İGFA) – Gençler tarıma geri döndükçe, mevcut makineleri yükseltme gayretleri otomasyonu daha erişilebilir hale getiriyor ve dal genelinde daha fazla verimlilik sağlıyor.

Türkiye’nin ziraî görüntüsü, Avrupa’daki en büyük filo olan 1,5 milyonu aşkın traktör sayısıyla şekilleniyor. Bu makinelerin büyük çoğunluğu, ulusal besin üretiminin bel kemiği olan aile çiftliklerinin elindedir. Bu aileler için her traktör sağlam, çok hedefli bir iş makinesi olmalıdır. Lakin ekonomik baskılar ve işgücü kıtlığı arttıkça, birçok kişi güvendikleri makinelerin hal olarak değil fakat fonksiyon olarak yenilenmeye gereksinimi olduğunu fark etti.

Geniş çeltik tarlaları ve pirinç yetiştiriciliğindeki uzmanlığıyla tanınan Gönen, bu değişimin yaşandığı yerlerden biri. Burada, 24 yaşındaki Numan Korkmaz ve ailesi 140 hektarlık pirinç tarlalarını işliyor. Kırmızı Tümosan traktörüne yaslanmış, ceketi sabah çalışmasından kalma tozlarla kaplı Numan, yeni tarım teknolojilerinden bahsederken, anne babasının bir vakitler hava ve suya duyduğu itimatla konuşuyor: iddia edilemez lakin hayatta kalmak için gerekli.

“Sektörümüzde çağdaş çağa ayak uydurmamız gerekiyor” diyor. Numan için bu, XAG APC2 Otomatik Dümenleme yatırım yapmak manasına geliyordu; hassas tarımı mümkün kılma, santimetre seviyesinde doğruluk elde etme ve hem günlük operasyonlar hem de aile çiftliğinin geleceği için nizamlı ve inançlı çalışmayı sağlama amacının yönlendirdiği bir karar.

APC2’den evvel Numan’ın işi, traktörü düz tutmak için daima odaklanmayı gerektiriyordu. Uzun günlerin yorgunluğu üst üste binen sıralara, ziyan olan tohumlara ve küçük bir yanılgının bile döneme mal olabileceği tasasına yol açtı. “İşimiz büsbütün manueldi,” diye hatırlıyor Numan.

APC2 bir dönüm noktası oldu. Sistem, çok çeşitli traktörler için eller hür direksiyon ve hassas doğruluk sunarak farklı mahsullerin üretimini desteklemektedir. Kaçırılan yamalar yahut eğri çizgiler için endişelenmek yerine, Numan artık gece yahut güçlü topraklarda bile traktörün kendi kendini yönlendirmesine müsaade veriyor.

Ekim, gübre serpme yahut tırmıklama üzere vazifelerde Numan, APC2’nin hakikat ve paralel çizgi tutma özelliğinin rutinini nasıl değiştirdiğinden çok etkilenmiş. “Doğruluk ve hassasiyet bizim için bir zorunluluktur” diyor. “AB düz çizgi fonksiyonunu tercih ediyorum – daha süratli, daha kolay ve daha pratik.”

Bu yeni itimat, taban eğimini anında algılayan ve traktörü rotasında tutan arazi dengelemesi için IMU (Ataletsel Ölçüm Birimi) sensörleriyle desteklenen APC2’nin RTK tabanlı konumlandırmasından geliyor. Çakışmalar en aza indirilir ve arazinin her kesimi verimli bir formda kullanılır. Numan, “Yakıt ve vakit tasarrufu en değerli önceliklerimiz ve ayrıyeten çok girdileri azaltmaya çalışıyoruz” diyor.

Bu cins kazanımlar araştırmalarla desteklenmektedir: Türkiye’de yapılan akademik çalışmalar, GNSS tabanlı kılavuzluğun saha çakışmalarını ve girdi kullanımını %6-10 oranında azalttığını göstermektedir. RTK ile daha da yüksek doğruluk sayesinde, Numan üzere çiftçiler yakıt ve kaynaklarda kıymetli tasarruflar elde ederek her operasyonun verimliliğini artırıyor.

Bu iyileştirmeler günümüzde bilhassa küçük ve orta ölçekli çiftlikler için kritik kıymete sahiptir. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) nazaran, Türkiye’nin yıllık enflasyon oranı Nisan 2025’te %37,86 olarak gerçekleşmiştir; bilhassa akaryakıtta süregelen yüksek maliyetler çiftlik bütçeleri üzerinde ağır bir baskı oluşturmaktadır. Verimliliği artırmaya ve kaynakları muhafazaya yönelik tahliller artık yalnızca bir istek değil, bir gereklilik haline gelmiştir.

Yıllar boyunca bu kazanımlar, yüksek ön maliyetler ve teknik karmaşıklık nedeniyle küçük çiftçiler için ulaşılamaz görünüyordu. XAG APC2, navigasyon ve denetimi tek bir ünitede birleştiren hepsi bir ortada, su geçirmez tasarımı ile görüntüyü değiştirdi. Sistem bir akıllı telefon uygulaması aracılığıyla çalıştırılır ve en az bakım gerektirir. “Android telefon kullanabiliyorsanız, bu sistemi de kullanabilirsiniz” diyen Numan, tarımdaki jenerasyon farkının kapatılmasında değerli bir faktörün altını çiziyor.

Numan tipik bir günde sabah 7:30’da işe başlıyor ve yalnızca 30 litre dizel kullanarak yaklaşık 9 hektarlık bir alanı tarıyor; bu da otomasyonun sağladığı tasarrufun ve gönül rahatlığının açık bir göstergesi.

Satın alınabilirlik konusunda ise açık kelamlı: “Aksine, satın almamak aslında daha maliyetli.”

Karar mercileri sürdürülebilir ilerlemeyi teşvik ederken, Numan üzere ileri görüşlü çiftçilerin öncülüğünde Türkiye’nin tarlalarında gerçek bir değişim yaşanıyor. O ve öteki küçük çiftçiler için yeni teknolojiyi benimsemek yalnızca ayak uydurmak değil, birebir vakitte topraklarının geleceğini de korumak manasına geliyor. Yeni jenerasyonun ön plana çıkmasıyla birlikte Türk tarımı daha üretken, dirençli ve yarının zorluklarına hazır hale gelmeye hazırlanıyor.