Türkiye’de binalar artık daha verimli: TS 825 Standardı yürürlükte
İSTANBUL (İGFA) – Türkiye Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından yapılan kapsamlı çalışmalar sonucunda, binalarda güç verimliliğini artırmayı hedefleyen TS 825 standardında kıymetli değişiklikler yapıldı. Dalın gereksinimleri, teknolojik gelişmeler ve kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ile uzmanların katkılarıyla revize edilen standart, 1 Nisan prestijiyle yürürlüğe girdi.
Yeni düzenlemeyle birlikte ısıtma ve soğutma maliyetlerinin düşürülmesi, güç kaynaklarının daha verimli kullanılması ve çevresel sürdürülebilirliğe değerli katkılar sağlanması amaçlanıyor.
Yeni düzenleme kapsamında her yıl inşa edilecek binalarda ülke genelinde 2,5 teravat saatlik güç tasarrufu elde edilecek. Bu ölçü, Atatürk Barajı’nın üç ayda ürettiği güce denk geliyor.
Isı yalıtımında sağlanacak iyileştirmeler, güç tasarrufunun yanı sıra karbon salımının azaltılmasına da katkı sunacak.
Yeni standartlarla uyumlu olarak inşa edilecek yapılar sayesinde yılda yaklaşık 600 milyon ton eş kıymetinde karbondioksit emisyonunun önüne geçilmesi hedefleniyor.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avukat Baran Usanmaz, binalarda ısı yalıtım kurallarını belirleyen TS 825 standardının zarurî uygulamaya alınması, 25 Şubat 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan bildiri ile mevzuata eklendiğine dikkati çekti. Düzenlemenin 1 Nisan 2025 tarihinde yürürlüğe girdiğini anımsatan Usanmaz, “TS 825 standardı, binalarda ısı yalıtımı hesaplama prosedürlerinden yapı elemanlarının yalıtım kaidelerine kadar ayrıntılı düzenlemeler içermektedir. Bu durum, ruhsat evresinden itibaren tüm inşaat projelerinin kelam konusu standartlara uygunluğunu mecburî kılmaktadır” dedi.
BİNALAR ARTIK YALNIZCA ISITMAYA DEĞİL SOĞUTMAYA DA NAZARAN TASARLANACAK
Standarda ters inşaatların tüzel sonuçlarına da değinen Avukat Usanmaz, “Tebliğ açıkça belirtiyor ki, standartlara uygun projeler ruhsat alabilecek. Ruhsat sonrası yapılan kontrollerde standartlara karşıtlık tespit edilmesi halinde ise projelerin durdurulması ve mühürlenmesi üzere yaptırımlar kelam konusu olabilecek. Bu durum, müteahhitler ve yapı sahipleri açısından önemli tüzel ve mali riskler oluşturabilir. Bilhassa proje kademesinde TS 825 standardının titizlikle uygulanması ve kontrol süreçlerinin şeffaf bir halde yürütülmesi ileride yaşanabilecek türel ihtilafların önüne geçilmesi açısından büyük ehemmiyet taşıyor” dedi.
