İSTANBUL (İGFA) – Kamu ve özel kesimden yöneticiler, yatırımcılar, mühendisler ve güç teknolojileri uzmanlarından oluşan yaklaşık 600 iştirakçi, Türkiye’nin güç dönüşümüne taraf verecek gelişmeleri yerinde takip etti.
Etkinliklerde, Kontek Enerji’nin 30 yıla dayanan deneyimi ve bölüme kazandırdığı projelerle birlikte, iştiraki Maxxen’in 2030 vizyonu da iştirakçilerle paylaşıldı. Yatırımcılara yeni jenerasyon fırsatlar sunan güç depolama sistemlerinin ayrıntıları, Maxxen’in geliştirdiği X-Series eserleri, Türkiye’nin güç bağımsızlığı maksadıyla planlanan 4,5 GWh kapasiteli yerli tesisi ve sürdürülebilirlik temelli iş modelleri, oturumların ana gündemini oluşturdu.
“ENERJİ DEPOLAMA YATIRIMLARIMIZ, SIRF MÜHENDİSLİK BAŞARISI DEĞİL; ULUSAL BİR VİZYONUN PARÇASI’’
Etkinliğin açılışında konuşan Kontek Küme CEO’su ve Yönetim Kurulu Lideri Tolga Murat Özdemir, güç kesiminin geleceğine ait değerli bildiriler verdi:
“Bugün burada yalnızca bir aktiflik için değil, güç kesiminin geleceğini birlikte şekillendirmek için bir ortadayız. Güç depolama sistemleri artık sadece teknik bir bahis değil; sürdürülebilirlikten yatırım stratejilerine, arz güvenliğinden ihracata kadar pek çok alanın kesişim noktasında yer alıyor. Maxxen olarak bu farkındalıkla yaptığımız yatırımları, bir mühendislik muvaffakiyetinin ötesinde, ulusal bir vizyonun kesimi olarak görüyoruz. Bu yatırımlar, Türkiye’nin güç bağımsızlığına ve yüksek katma bedelli ihracat amaçlarına direkt katkı sağlıyor. Yerli ve ileri teknolojilere dayalı üretim altyapımızı global ölçekte rekabet edecek bir düzeye taşıyoruz. Dal paydaşlarıyla tıpkı vizyon etrafında buluşmak, bizim için büyük bir motivasyon kaynağı.”
“YENİ ÜRETİM TESİSİMİZDE BİRİNCİ BEŞ YILDA TOPLAM 10 GWH KAPASİTEYE ULAŞMAYI HEDEFLİYORUZ”
Avrupa’daki güç açığının sadece kapasiteyle değil, akıllı ve esnek tahlillerle kapatılabileceğine inandıklarını belirten Maxxen Energy Küresel Genel Müdürü Ruben Valiente, şirketin önümüzdeki amaçlarına dair şunları söyledi: “Enerji depolama, iklim krizine karşı en güçlü araçlardan biri. Bugün Dünya Meteoroloji Örgütü’nün dataları, önümüzdeki beş yıl içinde 1,5°C eşiğinin aşılma ihtimalini yüzde 70 olarak gösteriyor. Bu tablo, daha fazla beklemeye yer olmadığını ortaya koyuyor. Bu şuurla geliştirdiğimiz yeni üretim tesisimizde 2030 yılına kadar toplam 10 GWh kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz. Bu kapasite, Maxxen’i yaklaşık 1 milyar dolarlık bir şirket kıymetine taşıyacak. Lakin odağımız sadece güç depolamak değil; geliştirdiğimiz akıllı sistemlerle datayı tahlil ediyor, güç idaresine esneklik ve öngörü kazandırıyoruz. Böylelikle yalnızca Avrupa’nın mevcut güç açığına değil, geleceğin dinamik ve artan güç gereksinimlerine da bugünden karşılık verebilecek güçlü bir altyapı sunuyoruz.”
TÜRKİYE’Yİ GÜÇ DEPOLAMA ÜSSÜNE DÖNÜŞTÜRMEYE HAZIRLANIYOR
Maxxen’in 2025 yılında faaliyete geçirmeyi planladığı 4,5 GWh kapasiteli yerli üretim tesisi LEED sertifikalı yapısı, 20.000 m² üretim alanı, CE dokümanlı sınırları ve yapay zekâ dayanaklı kalite denetim sistemleriyle yalnızca Türkiye’nin değil, bölgenin en ileri üretim altyapılarından biri olmaya aday. Bu tesis, Türkiye’yi güç depolama teknolojilerinde stratejik bir üretim ve ihracat merkezi haline getirmeyi hedeflerken; yüzde 70 ihracat odaklı iş modeliyle Maxxen’i de global güç dönüşümünde değerli bir oyuncu pozisyonuna taşıyor.
YENİ TEKNOLOJİLER VE İŞ BİRLİKLERİ GÜNDEMDEYDİ
Etkinlikte ayrıyeten Maxxen’in ileri teknoloji tahlilleri, Ar-Ge süreçleri ve yeni kuşak iş modelleri de özel oturumlarla ele alındı. Konteyner sistemlerinden MV Skid eserlerine, yapay zekâ entegrasyonlarından sürdürülebilirlik odaklı sistem mimarisine kadar pek çok teknik ayrıntı dalla paylaşıldı.